ACI TÜRKÜCÜ
Trabzon’da Cinayet
Zağanos köprüsünde yağmur.
Birazdan başlayacak çıkma yasağı,
Biracılarda karanlık adamlar…
Köpürüyor Bahçecik’te erik ağaçları.
Uzunsokağın aynalı dükkanları,
Erkenden söndürmüş lambalarını.
Birazdan geçecek MTA’lı Mahmut,
Ardında katil mangaları.
Trabzon’da, Kale Park’ta,
Görünüp yitiyor kardeş namluları.
Hızla çöküyor limanda iskele,
Çürüyor koyu sarı şimşir tahtaları.
Çömlekçi kahvelerinde incecik sis,
Süzüyor boş oyun masalarını…
Parti binalarında hasis kuklalar;
Azarlıyor ustalar, taze militanları.
Günyarısı, Maraş Caddesi korku sarısı.
Çoktan başladı çıkma yasağı…
Meydan’da topaç çeviriyor şeytan.
Polislerin cebinde çifte kanyak,
İçiyorlar yaka altından, dudak kenarı;
Göstermemek için mi sayın amire,
Yoksa görmemek için mi akacak kanı?
Trabzon limanında sabah çisesi,
İşçiler koyun indiriyor Romen şilepten.
Yüklüyorlar çift kasalı Fortlara,
Taşbaşını yıkıyor martı cümbüşü.
Benimse anam ağlıyor Yeşilce’de,
Bir Araklı’dayım, bir Arsin’de…
Ölsem mi, yaşasam mı, çekip gitsem mi?
Yuvarlanarak geliyor ölüm üzerime.