ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİTekel İşçisi Nişanlı Kızın Vasiyeti
Benim bu Tekelden ölüm çıkacak,
Ölüm çıkacak, kesin.
Beni almak için nişanlım,
Üç bin ceset torbası getirsin.
Benim bu Tekelde fermanım kesin,
Kararım kesin.
Benim başımı, günde üç kere kesin,
Başım herkesin.
Bafra’da başladığım yatak örtüsünü,
Bitlis’te bitirememişim,
İğneden ibrişimi geçirememişim,
Ama, geçecek, kesin.
Pembe sümbüller işliyordum uçlarına,
Al yeşil meyveler, biberiyeler,
Süt kâseleri ki herkes içsin, herkes yesin.
Önlüğümü makasla kesin,
Gelinliğimi, duvağımı fabrikaya asın,
Asla tutulmasın yasım,
Bu adamlar Anzavur’dan Anzavur,
Anzavur’un yollarını kesin,
Bu polis hangi polis,
Biber gazı sıkıyor gözlerimize.
Bu hükümet kimin hükümeti?
Satıyor mübarek memleketi.
Yıkılmak yok, düşen kalkacak,
Bu kesin, kesin!
Çeyizim satılsın, yüzüğüm satılsın,
Dantellerim, oyalarım satılsın,
Ama, Tekel vatandır, namustur,
Namusumuz satılmasın.
Sarı saçlarım kesilsin,
Nefesim, kefenim kesilsin,
Ama, umudumuz kesilmesin.
Ak göğsümden sütümü toprak emsin,
Akça sütüm herkesin.
Tütün gibi sarıp içsin beni toprak,
Ateşim Muş ovalarından tütsün,
Dumanım işbirlikçiyi yutsun.
Zafer sabahı çıkacağım topraktan,
Saçlarıma tütün gülleri takarak,
Bu kesin, kesin!
Ey yaralı, onurlu Türkiye ruhumdasın,
El ne derse desin!