İSYAN HAKLARI
Oktay Akbal yazısını yazdı
Cumhuriyet’in asma katında, ekinini ekin etti,
Oktay Akbal yazısını yazdı gitti, Gökova yaygısında.
Örgütlü aydınlar katında kitaba el bastı ki,
Yan odadan gelirdi İttihat Terakki’nin daktilo vuruşları.
Gökçe yazı yetmiş iki tür çiçekte açardı tek,
Duyuldukça hürriyet fedailerinin müsavat haykırışları!
Hayata, sadece hayata ödün vermeden, evet!
Giden gelmektedir, eski bir yanılsama değil bu davet.
Ölüme karşı savaşmadan çekilmeye, hayır!
Oktay da gördü devrimin gösterdiğini, evet, ilkyazda,
İşini kaybetmiş düzeltmenin çocuk gözleriyle.
Yazının kocası yazdı olup biteni Anka’nın teleğiyle:
İnsan olmanın suç sayıldığı karanlık ormanda,
Sevenin eli sevilenin elini elyordamıyla arayıp buldu.
Görür dedi, gözün görmediğini ozanın sözü,
Gördü Marx’ın gördüğünü: Önce ekmekler bozuldu.
Ne tırpan taşıyan Tanrıya, ne kapı arası Cennet’ine,
Aldırmadı aşağı yukarı yüzyıl, yağışını yağdı,
Dolusunu doldu boşaldı, diliyle dilsizi dillendirdi.
Yanlış duymadınız, aklın görmediğini görür şiir,
O zaman görür partinin kalbi, sizin görmediğinizi de.
Hayır, sanıldığı gibi değil, on binler tek kişi,
Evet, hatta yüz binler, milyonlar ozanda tekleşir,
Sığmaz kabına, kendi rüzgarıyla girer büyük kapıdan.
Estikçe gülce eser, yerin yüzü güler yazıda…
Oktay Akbal yazısını yazdı geldi, çıktı vatan katına.