FİLİSTİN AĞITLARI- On İkinci Ağıt, Dört Peygamber Kurtaramaz

Şiirler

FİLİSTİN AĞITLARI

On İkinci Ağıt,
Dört Peygamber Kurtaramaz

(İlahi korosu Mescidi Aksa’nın Esad kapısından girer,
taş avluda yere bağdaş kurup oturur: Dokuz Ney, on dokuz
Flüt, on iki Şofar ve topraktan otuz sekiz kadın Darbukası
açılış yapar. Ardından bronz Selselim zilleri takip eder.”Yüce
İnsanlık” bestesinin sesi Filistin’in bahçelerinde perdelenir.)

Dört peygamber kurtaramaz umutsuzu,
Umurlarında bile değildir aslında hiç kimsemiz,
Göremez onlar, kurtarıcının gördüğünü.
İnsanın yücesinden, mahlukatın alt kademesine indiler,
Öldürmeyi öğrendiler, öldürmeyeceksin emrinden,
Bilmiyorlardı işledikleri cinayetin cürümünü.

Küresel terör şeriatıyla iş görenlerin hükmü,
Yaratılanı derin kökleriyle toprağından söküyor bugün.
Beyin yazılımları karanlık odalarda yüklenen,
Abraham’dan aşırılıp tecavüz edilmiş bir ilmihal.
Hiç bitmeyen bir ezan tekrarlar kendini ihtilâlını hâlâ.

İkmal eyledi zulmü, ilkel bir ruhla hurmalıkları ezen,
Kara şeriatla söktü kardeş zeytin ağaçlarını,
Musa’ya ulaşmak için mabet oyan kanlı meczup.
Söküm, yıkım anaları bunlar, şeddeli şiddet emziren,
Çocukları da pırasa gibi doğradılar o çukura.

Nazi kurbanından cellat yarattı ilim ilim dedikleri,
Ve Filistin’e yollandı: Yetiş ve öldür. Git ve ez.
Ruhuna Yahudi duaları üflenmiş savaş ve barış,
Küflenmiş mayasız, ekşitilmiş haram aş.
Kavim kardeş kudurmuş, vahiy zıvanadan çıkmış,
Yırtılmış Nil’den Şam’a yükselen dolunayın yakası.

Emeğin namusuna, zamanın adaletine kadar,
Kuşaklar doğacak, doğanın sonsuzluğuna.
Gün gelecek, küçük bir Filistin serçesi “cik” diyecek,
Yapacak dört peygamberin yaptıramadığını.
Sunacak ebedi huzuru Kudüs’ün kurşun kubbelerine.
Bozacak zulümle abat olanın fiyakasını,
Gagasında zeytin dalı taşıyan o kuşun kakası!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir