KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK
Düşsel Buluşma
Pencere önüne oturmuş,
Dünyaya bakıyorum:
Günün çerçevesi içinde ışık.
İçimde buluşma anının
Beklenmedik sabırsızlığı,
Yürekleniyorum aşka yeniden.
Kendini bırakınca dönmek zor,
Geçiyor ufuk çizgisinden,
Yazgının kara zırhlısı.
Unutup yeniden dalıyorum,
Taşan aydınlığına gök boşluğunun,
Kendini bırakış acı çekiyor yine.
Yağmur suları gibi çıplağım işte,
Yağmur suları gibi ürkek,
Seni bana getirecek bu sözler.
Bu eller, bu dudaklar, bu bakış,
İncir kokuları içinde,
Çektim göğün tüllerini.
Beyaz, keten çarşaflar içinde
Uyuyor olmalı kendinden emin.
Avuç içleri terlemiş, boynunda
Dolanık kara bukleleri;
Menekşe olmanın düşünü görüyor.
İçimde buluşma anının sıcaklığı,
Bekliyorum bağbozumunda.
Radarları çalışıyor yazgının
Tarıyor iki yüreği birden, ardı ardına.
Uyanıyor, oyalanıyor yatakta,
Göğsündeki mavi kuşu bırakıyor
Masadaki üzüm salkımının yanına.
Aralanan kapımdan gelen o,
Derin, uykulu gözler, ıslak boyun.
Göğsümdeki kırmızı ışığı görüp
Duralıyor, kaçıyor gerisin geri…
Oysa gördüğü, yürek ateşimdi benim,
Buluşmamız için yaşayan bir “evet”.