Doğu Tabletleri
Yüz Birinci Tablet, Kudüs
(İnsanlığın birlik ve barış çağrısı
Kudüs Gününe selam olsun…)
Göğünal goncasıkızarınca, yeşeriryerin kelam kapısı,
Namıyla yetişir, alınmıştır ibrası,ol İbrahim atadan.
Başlar konuşmayaharfler,kelam-ı kadimle yükselir ateşi.
Dağ taş bilir kardeş dilini, burçlar da bilir elbette,
Ses görünür, heceler surete bürünür gelir, ey beşaret.
Kudüs’ün kalbinde titreşir kandil, her düşenşehitle birlik.
Derin bir dertleşmedir iki kapı arasında, eşikten eşiğe:
Akıllar kapanınca, açılır gönül kapısı, dil-i bülbül sala verir.
Söz büyüktedir, konuşur uzaktakiyle,dert yanar şuur:
Nicedir üzülür dururum ey Aksa, uykum kaçar Mekke’de,
Hatıralar yürür geçer mermer sütunlar arasından,
Selam gönderirKudüs, yeşil turnalarla gelirtakva büyüsü.
Hayat denizi ile Ölü Deniz arasında ağrır iman tahtası,
Sancılı konuşur Haremi Şerifin derviş minaresi, miskindir:
“İyilik ve takva uğrunda yardımlaşın,” denilmedi mi?
Yeminler edilmedi mi, ant olsun, boyun eğmeyeceğizzulme,
Denilmedi mi, Kenan’dan gelip, Babil istilasından geçip.
Söze karıştı Mescidi Nebevi’nin nefesi,Medine’dedir,
Dedi: Nasıl yıktıysakputunu hurafenin, yine yıkacağız,
Kudüs’ün kutsal duvarları şahidimiz olsun, zaman dolmakta.
Hak deryasının bir damlası içinden yol alırağır gemi,
Avaz eder kaptan, menzil arzın sultanına, kanımızhaktır.
Kurtuluş seferiyle Gazze limanında donanıp geldi,
Havaya, ateşe, toprağa, suya selam olsun, maddenin ruhuna.
Ummana dalan yolcuların ahıyla şişer aşkınyelkenleri.
Ya Jerusalem, senin kendini bilme zamanın gelmedi mi?
Ey Kudüsmihraba çık,haydi konuş, kelamı kadim sendedir.