DOĞU TABLETLERİ
Altmış Beşinci Tablet, Mao
(1 Ekim 1949’da zafere ulaşan, İnsanlığın
Büyük Çin Devrimine bin selam.)
I
Geri dönmek isteyenler dönsün, köksüzler,
Onlar da öpsün diye kendi çocuklarını aynı gün.
Böyle söyledi çeltikçi Li Çuaz, sesi kararlıydı,
Hava soğuktu, kafaların içiyse ateş basıncında.
Evet, diye bağırdı öncü, son kez olabilir, son kez:
Geri dönmek isteyenler, şimdi dönebilir.
Qinfang geçidine varacağız, yürüyelim arkadaşlar,
Uzun Yürüyüş’te yol bir arpa boyu: 9000 km.
Oradan geriye dönenler ölecektir mutlaka,
Örümceğin ağına düşen su sineği gibi hem de.
Demek işe başlayalı saç ağarmış! Öyle bir gençlik:
Yaşını gösteriyor da yarasını göstermiyor.
Bayan Ying, kirazların erkenci sevdasını biliyor.
Kendi çubuklarımızla yemeye başlayalı, anacığım,
Demek günlerin içinde demir yıllar devrilmiş, ha!
Anılarımızın ciğerlerimiz gibi söküldüğü günler,
Göllerimizin gözler gibi söndüğü, gelen cemredir bu,
Geride zalim kağanlardan demir yılı mı gamlı?
Halkın sofrasına kendi yüreğimizi koyalı, diyorum ki,
Anyang’a ve efsanevi Shang’a doğru gün eğilir.
Sarı tarla kuşunun ipekten çıkıp ketende ötmesi midir?
Batılı hanlara ve Sima Qian’ın hatıralarına dokun,
Diyorum ki dokun, kaplumbağa kabuğunda yaşayana.
Selam kehanetin kızıl işaretine, dört bir yönden,
Büyük davul gürleyince büyük Kanal boyunca aksın.
Ekinlerin incecik elleri yeşillensin, gelin yürüsün.
Stepten kopup gelen savaş arabaları da
Toprak altında şaha kalkmış bekleyen beyler,
Dörtlü ve altı sıralı ve akıllı küheylanlar koşsun,
Ağızlarında eski çağ köpükleri öndeyiz.
Tamam, yol benliğimizde yer etti, Mao’ya gel:
Ulu önderimizden ayrılmadık ki hiç, ondayız.