CENİN AĞITLARI
Birinci Ağıt, İncirin Sütü
(Yıkıntılar içinde, patlak bir su borusundan
fışkıran kana bakıp ayaküstü atışan iki keman.)
YASEF: Allah kayamdır, ona sığınacağım*.
YUSUF: Benim sığınağımı niçin yıktın?
İyi bir kardeş olasın diye, ev yapman için,
bahçemin en güzel köşesinde, sana yer verdim.
YASEF: Çünkü, çevremi ölüm dalgaları sardı.
Ölümün kementleri üzerime geldi.
YUSUF: Ölüm, senin içinde saf tutmuş,
çok eski bir düşman değil mi?
YASEF: Ölüler diyarının ipleri beni kuşattı.
YUSUF: Bebekleri kundak ipiyle boğazlamayı
sana kim öğütledi?
YASEF: Onları sokak çamuru gibi ayak altına
alıp çiğnedim.
YUSUF: Bunun için mi çocuklarımızı ve kadınlarımızı
toza toprağa beleyip, hamur gibi yoğurdun?
YASEF: O’nun parıltısı yağmurdan sonra, yerden
taze ot bitirir!
YUSUF: Bahçelerimize saldırıp atalarımızdan kalan
zeytin ağaçlarını ot için mi söktün?
YASEF: Onları telef ettim, ve onları ezdim, ve artık
kalkamadılar.
YUSUF: Toprağa sıkışmış acıdan daha kahredici
ne vardır? Elin, elime değmesin.
YASEF: O kalktı, ve eli yorulup kılıca yapışıncaya
dek, Filistinlilere vurdu.
YUSUF: Kayayı delen incirin sütünü bilir misin?
YASEF: Ve o, görünüşü güzel bir Mısırlıyı
vurdu, ve Mısırlının elinde mızrak vardı, ve Onun
yanına değnekle indi, ve Mısırlının elinden mızrağı
çekip aldı ve onu kendi mızrağıyla öldürdü…
Bu şeyleri Yehoyada’nın oğlu Benaya yaptı.
* Yaseff’in sözleri: Tevrat, II. Samuel, Bab 22., 23.