Cinnet Perisi

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Cinnet Perisi Kanatları ezik sevda, Zambak yatakların cansız kızı; Çok hastadır o göçer içimden, Dura dura geçer bir hücremden bir hücreme, Saf gözlerden ölüm nasıl geçerse. Ah o tapınak güzeli, gülünç tanrıça. Saçları dolanmış bir yontunun kollarına, Kırkbin alemin helal kölesi. Utancın kına tası, bulanmış sarnıç, Yakılmış mihrap kaşlarının arası… […]

Continue Reading

Çünkü Kanı Biliyorum

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Çünkü Kanı Biliyorum Bilmek istemiyorum evrenin oluşunu, Gecenin gündüze dönüşünü, dağları Çağları, savaşları, aşkları… En basit en sıradan şeyleri bile. O sevda sözleri ki yeraltına itildiler, Sessizliğe, fısıltıya, ülkesine acının; Adanışın, kanın, kök uçlarının içine. Görüyorum işte ırmakları göklerde, Akan ırmakları yüreklerde, gözlerde Asitle, akreple, tükürükle… Görüyorum işte çatlayan damarın […]

Continue Reading

Nerede Bir Nehir Akarsa

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Nerede Bir Nehir Akarsa Nerede bir nehir akarsa, Granit ve kumdan yatağında, Yıldızlar, dumanlar arasında… Ellerim oradadır, Görünür görünmez yollarda, Yalanın ve ölümün yattığı yerde. Nerede bir nehir akarsa, Hücreler ve kimsesiz evlerde, Yaralar, aşağlamalar altında… Tenim oradadır, parmak uçlarım. Dokunur, duyar, duyururum, Fırtına saatini çocuklara. Yeraltı karanlığında kıvrılarak, Bir […]

Continue Reading

Akşamı Bekle

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Akşamı Bekle Akşamı bekle, kendi zamanını, Karanfilin kapandığı, senin olan saatleri. Kana bakmaktan kurtulduğun anı bekle, Cinayetlerin masalarda bölüşüldüğü Gün boyu süren yağmanın geçişini bekle. Göklerin açıldığı düş saatlerini, Yeni görüntülerin belirdiği anları bekle. İstasyona koş, sıyrıl kalabalıktan, Unutulmuş çocuklar vagonuna atla. Bekle sözcüklerin yağacağı açık havayı, Senin olan sözcüklerin, […]

Continue Reading

Küçük İşaret Fişeği

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Küçük İşaret Fişeği Dönüyor kaynağına, Sonra yeniden atılıyor, Körpe kollar salarak daha ıraklara. Dönüyor kaynağına, Kaynağın sıcaklığına, buğusuna, büyüsüne, Kendi kanından bir türküyü göğsünden fışkırtarak, Fırlatarak içindeki bütün batıkları kıyılara. Dönüyor yatağına esmer ateşin, Olgunlaşmış acının, lanetin canevine, Yaralı bir göğsün güçlenmiş soluğuyla. Işık kuşlarının akan soluğuyla, Koşuyor mısır zümrütünün […]

Continue Reading

Son Şarkı

KARA ŞARKILAR Son Şarkı Hiçbir şey söylemedim daha. Anlamsız mırıltılardan başka, Hiçbir şey söylemedim sana. Lanetler yağdıramam dünyaya, Alçalmadım daha o kadar. Sözcükler köpürüyor kanımda, Onlar soluğumdan fışkırdıklarında, Bitmiş olacak işim de benim. Hiçbir şey yazamadım daha. Değil son dizesini şiirimin, Bitiremedim ilk dizeyi bile, Dudaklarımın arasında uyuyan. Bitirecek olursam bir gün, Son sözüm de […]

Continue Reading

Esmer Şarkı

KARA ŞARKILAR Esmer Şarkı            Zerrin’e Yüzünü görürüm, Görünür bana kabaran on bir nehir. Yağar bir yağmur üzüm bağlına, Sensin o. Yüreğin ezildiği yerde beliren, Gülümseme ve iç çekişler… Kurşun tüylü kuş konar bir dala, Sensin o. Yüzünü görürüm, Görünür bana kararan dokuz deniz, Acı yüklü gemi girer limana, Sensin o. […]

Continue Reading

Senin Öldüğün

KARA ŞARKILAR Senin Öldüğün Soluduğun hava Onların da soluduğu; Denizlerin… Birazdan dinecek tuz yeli. Issız iskele yolunda, Seni kapan dalgalar onları da, Kayaları, çakılları… Dinecek çarpıntın. Köpüklerle yıkandın, Sesin yellerin sesidir, gecelerin. Kendirlerin iniltisi… Dinle beni. Onları alan fırtına senin de Yüreğini, gözlerini… Seni bağlayan kökler onları da, Denizleri… Birazdan dinecek tuz yeli, Dinecek çarpıntın, […]

Continue Reading

Kırgın Ozan

KARA ŞARKILAR Kırgın Ozan Küçük bir ışıltı Durgun suyun dibinde. Işık değil bir yüzük, Derenin derin yerinde. Atar kendini sulara O dalgın ozan. Oynaşan bir çakıltaşı Kayaların içinde… Yanıp söner iki yıldız, Karaağaçlar üstünde. Ah iki yıldız, iki kez Kanımı kamaştıran. Sıçrar çıkar dallara O çılgın ozan. İki yeşil göz olur Yıldızlar gökyüzünde. Yeniden bir […]

Continue Reading

O Yitirecek Hayatı

KARA ŞARKILAR O Yitirecek Hayatı   O yitirecek hayatı. Bakışı ona karşı, gülüşü ona karşı, Düşleri oa karşı, o yitirecek hayatı. Ağzı bir yelin, bir nehrin kıvrılması, Uykusu sabah çiğlerinin yalnız ve ırak. O yitirecek hayatı. Şarkılar ona karşı, korkular ona karşı, Kuşkular ona karşı, o yitirecek hayatı. Kanı bir ozanın, bir denizin çekilmesi, Yüreği […]

Continue Reading