Ülkem ve Sen

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Ülkem ve Sen Aralanır yanık defne demetleri. Irmakları akarken görürüm uykulu bedeninde, Mermer bir yatakta süzülür su tülleri. Çıkar ortaya, Yağmur güneşinin çıkması gibi. Bir avucunda yaşamın ışıltısı, Çıkar ortaya, iri damlalarıyla durur yağmur. Geceyi gösterir, zağanalarla akar ırmak, Kıyıda zambaklarla yatar kız, Koşup yiter çocuk,kalçalar arasında ufalarak. Geceyi gösterir,metal […]

Continue Reading

Akşamüstü Şiiri

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Akşamüstü Şiiri Evimiz bir çatı katı, Bir yanı gökdelenlere bakar, Küçük bahçelere öbün yanı. Bütün duvarlarını evimin Beyaza boyadım da, nilüferler Zambaklar sarıldı her yana. Kapılarını, pencerelerini Beyaza boyayıp kardan perdeler astım da, Köpük köpük dantelalar sarktı camlara. Gün doğunca gökdelenler tarafından Işık kızın düğünü başlıyor, ama Gelini bıçaklıyorlar karnından. […]

Continue Reading

Tutuşur Kemikler

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Tutuşur Kemikler Irmakların birleştiği öpüş bölgesinde, Köklerin indiği karanlıkta başlayan, Aşkı kimsesizliğin, aşkı unutuşun içinde. Öylece kalıyorum yalnız, uçarı arı, Göklerden boşalıp gelen o efsane kuş, Getirir kanat aralarında günün özetini, Suların birleştiği yerde ayrılır saçların. Yeşil otlarda ilkyaz buğuları tütüyor, Kımıl kımıl ellerin neyin ardında? Ve otlar içinde çıplak […]

Continue Reading

Güney Kıza Beş Güneş

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Güney Kıza Beş Güneş I Arardım onu Akşam yelinin kaynağında, O gülüşürdü yıldızlarla. Ben dolaşırdım Portakalların şarkılarında, O bakışırdı üç kızlarla. Ah gece gündüz Sorardım onu yunusçuklara, Az önce indi derlerdi Dalgaların yuvasına. Ben çakıllarda arardım Vermek için ona düşten bir yürek. Ağlamaklı sorardım onu, Ürkek çayır kuşlarına… Gördünüz mü […]

Continue Reading

Zambağın Doğuşu

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Zambağın Doğuşu Orada, denizden çıkıp Tam iki dalga arasında denizden çıkıp Bana doğru, Köpükler içinde bana doğru gelerek, Orada denizden çıkıp, omuzları köpükler içinde İki şimşek arasında çırıl çıplak… Neyimdi benim, O anda ılık bal denizine beni çeken? Kendine çeken o soluk kesen boşluğa, Kendine çeken, gecenin ve gündüzün ötesine. […]

Continue Reading

Maraş Türküsü

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Maraş Türküsü Kapılarında kiraçten X işareti, Bu evdekilere kurtuluş yok. Ölecek hepsi kesin emirle, Pencerelerinde keten perdeler. Bahçelerinde gül çiçekleri, Kara listelerde adları var. Yakılacak hepsi kadınlarıyla, Hiçkimse kurtaramaz onları. Bölge garnizonlar umarsız, Koşun çocuklar vali beye. Koşun koşun, sığının vali beye, Vali bey oturmuş kahve içiyor. Kurutulmuş kayısı yiyor […]

Continue Reading

Amanus Türküsü

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Amanus Türküsü Derin yarıklardan geçen yel, Savrulup dağılan köpük baskını, Gözleri yalayan tuz serpintisi… Çağırır seni… Nereye? Gidiyorsun, atın küçük bahçede. Alnında Tokat akıtması, nalları gümüş, Sağrısında bağ yelleri uykuda… Kara atın kara binicisi ne kötü haldır. Serumun hortum yatağına damlaması, Saniyede üç kez; üç ampül Bekozin ilavesi Savrulan portakal […]

Continue Reading

On İki Burcun Ağabeyi   

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK On İki Burcun Ağabeyi On iki burcun ağabeyi, şimdi burada, Ölüm yollarından geçip de şimdi burada, Acılarla besleyen hep kendini, Bir ırmak gibi akıp da, ah şimdi burada, Derin bir uçurumdan dökülen Kadir. İki tek karanfil kefenin kıvrımında, Titrer durur yaprakları, titrer durur Rüzgarda iç geçiren bir kuşun soluğuyla. Saçlarında […]

Continue Reading

Ölüm Yol Alıyor

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Ölüm Yol Alıyor I Kemiklerin gömüldüğü yerde, Yırtıyor ağları yaşlı bir orkinos, Dağıtıyor kumu kanat vuruşlarıyla. Açılıyor deniz dibinin örtüleri. Kalkıyor ardı ardına kum perdeleri, Su kabarcıkları, ışık burçları, yosunlar, İrili ufaklı tüm deniz nesneleri… Bir eli masanın üstünde Dalgın, saatiyle oynayan ve Duvardaki afişte düş kuran adam, ‘İşte burdayım’ […]

Continue Reading

Sırasız Türkü

KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK Sırasız Türkü Verildi kuleden kutsal işaret: Kanla dolu kadehleri kaldırın, Uzatın boynunun moraran boşluğuna, Yükselsin haksızlık, başı dönsün… Resmi giysilerini kuşansın cellat. Alevli oklarınızı fırlatın, haydi! Yeni hükümetler kurun daha alçak, Daha saldırgan uşaklar bulun… Ödüller dağıtın yüzünüzdeki kanı gölgeleyecek, Usul usul uyusun evinde cinnet. Çekinmeden çekin kılıcınızı, Saplayın çeliğini […]

Continue Reading