BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER
Fırtınalı Boralıyız
Behramşah kalesinden kopmuş fırtına, Lozan’a dolmuş,
Adanmış bağrında gürlemiş güngörmüş bozkır yeli.
Olan olmuş, demeyin, devlet ana öz oğlunu bulmuş:
Göndermez yiğidini Oğuz Kağan, sen geleceksin demiş.
Vatanseverlik aşkı olmuş, asaletle yükselmiş cesaret.
Bozok yaylasının uçurumundan göğe yayılan naralarla,
Acılı yüreğiyle bulmuş ana karargâhı, düş kura kura.
İyi bilirdi: Sıkıştırılan halk, hainin kayasını baştan yarar,
Ferhat gibi yol açardı, gürz vura vura karanlığa.
Selçuklu kartalı sakınırdı adını, anadan doğma şehit,
Her vakit korurdu kutsal emanetlerini büyük milletin.
Halkın balına zehir katanları gırtlaktan yakalardı,
Yozgat oğlu, yorulunca uzanırdı ay ile yıldızın koynuna.
Seher vakti çimenler üstüne gözyaşı dökenin yâri,
Derdi dermanı bir yanık bozlakla hora tepen er oğlu er.
Filistin yavrularına, Yemen bebelerine kanat gerenler,
Topraksız köylümüze toprak olan askerin kurasıdır.
Of! Ooof! Çok yaşa milletimin serveti, devrimin borası.