YÜKSELEN ALÇAKLIK
Yüksekte Acı Çeken
Yüksekte acı çeken yıldızın içi gece,
Yaralı kanat gibi çalılarda çırpınan gece,
“Sıra ormanlar” mecazının vakti çoktan geçti…
Gitmek ile ölmek arasında karanlık ömür.
Mutlaka görüşelim ölmeden önce,
Dördüncü darbeyi de karşılarım ölmeden önce,
Bayraklar ve cesetler arasında yüzüyor halkın ruhu,
Senin ruhunun gölgesi yüzümü ikiye böldü.
Karalık günlerde aynı aşkın savaşçıları,
Delişmen yüreğin ateşli, atak savaşçıları…
Birlikte yola çıkanlar ayrı yönlerden eve döndü,
Aynı düşün kardeşleri tanımadı birbirini.
Fenerli uzun bir yol üstünde bekledim seni
Portakal ağaçlı bir alanda bekledim seni.
Gözlerinin donup kaldığı yerdeyim şimdi,
Küresel fikirlerin infilak ettiği gökyüzünde:
Kuşun ters uçtuğu, taşın yükseldiği, dilin sustuğu.
Barışçıl amaçlarla yörüngeye oturtulmuş bir ozan,
Antenleri, kameraları, vericileriyle büyülü yıldız…
Gönderdiğim “sevgiler” karşı tarafın eline geçti,
Demokrasi güdümlü ölüm bizi koltuğumuzda buldu,
Bileklerimin kanı eğri büğrü sızıyor kozmosun camından.