KAVGA ÖLÜM VE ESMER AŞK
Bu Benim Ömrüm
Ömür tayı yüzyıl boyu akar gider,
Fırtına kayalarının orada.
İki yanında zamanın iki kanadı açık,
Birinde çocuksu sevinç çırpınır,
Öbüründe ezik yürek.
Bakmasın kimse bu benim ömrüm.
Vereceğim onu yoldan çıkmışlara,
Adam olamamışlara, unutulmuşlara,
Ermişlere değil, gülmemişlere…
İki yüzlü bir yaşam yakar kendini,
Yükselir gecenin üstünde ölümün yarımayı.
Kim sevimli gösterebilir söyleyin,
Kendisi olmayan bir doğumu yaşamayı,
Dağıtılmış bir ömrün acısını?
Duymasın kimse bu benim ömrüm.
Bekliyor onu Yeşilce yolları, kızılağaçlar.
Bekliyor onu Karadere, karıncalar, garip bir ölüm,
Bir de bir bayrak; hangi ülkenin?
Ülke; kanda, gözlerde, göğüste
Yağmurda, toprak arasında adsız beden.
Ağır ağır geçer yaşamın kanatlı tayı.
Dura dura öter bir kuş yürekte,
Çılgın, sesi kısılmış, savrulmuş…
Sırtına almış da dünyayı, bir aşkı taşıyamamış.
Dayanamaz bazıları düşer ardına,
Yararlar göğsünü sonunda, bir koytakta:
Ararlar hain şarkılarıngömüsünü.
Alınmasın kimse, bu benim ömrüm!