Dünya gençliğine övgü!

Şiirler

BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER

Dünya gençliğine övgü!

“Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var, ondanız.”
              Nazım Hikmet

Sen, ey vatan, emek ve namustan yaratılan!
Evine hoş geldin kardeşim, kolum kanadım benim,
Seni ekmek gibi, su gibi özlemişim.
Umudumuz sende, sensin ağacımız dalımız:
Avuçların hayat dolu, yüzün gökyüzü gibi aydınlık.
Hoş geldin sefalar getirdin, ışığını ışığımıza kat.

Dobro pozhalovat domoy, moya sestra, moy brat!*
Kalbini eline al, kalplerimizin yanına fırlat.
Bölüştük ekmeğimizi, acıyı ve yiğitliği geçmişte,
Öylesine vefalı, öylesine atalardan yoldaş,
Günü geldi kardeş, kılıcın kabzası yine elimizde.

Almunzil ehlan ve sehlan, ya ukhti, ya akhi!
Senin yürüyüşün rüzgârımızdır, gözlerin zeytuni,
Vallahi yıldızlardan daha parlaktır nuru.
Hoş geldin Şam kılıcı, Kudüs ateşi, Bağdat filintası,
Sen ey Batı Asya evinin onurlu delikanlısı.
Bir daha kır zulüm zincirini Suriye’de Şeytanın.

Khosh âmedîd, men gâher ve men beroder!
Ey Şahname gürzü, ey ruhu tutuşmuş mücevher,
İşte buluştuk yine, gözüm başım üstüne ölüm:
Kana bulanmış bahçelerden uçan halı yapacağız.
İşe giriştik yine, titresin terörist Yankee!
Biz yan yana durunca, duruyor emperyalizmin kalbi.

Bienvenue dans votre maison, ma soeur, mon frère!
Paris Komününden yükselsin selamımız göklere.
Gençlik alayları seninle yürüyor kardeş,
Sen öğrettin taht yıkmayı, taç devirmeyi ezilene,
Ey Baböf’ün torunu, vur şimdi de tekmeyi yeni zalime.

Benvenuto a casa tua, mia sorella, fratello mio!
Hoş geldin Roma’ya, kollarında şafağın ağır yükü,
Teşekkürler kardeşim seni doğuran anaya.
Sen öğrettin dünyaya, nasıl kurulur sevda örgütü,
Yetiş Spartaküs bir daha, seni bekliyor direnen Asya.

Bienvenido a tu hogar, mi hermana, mi hermano!
Hoş geldin Jose Marti, başımızın üstünde yerin,
Buenos Aires, Santiago, Caracas, Meksiko buradadır.
Haydi, vur gitarın tellerine Fernando kardeş,
Fidel Castro aramızda ve askerleri Simon Bolivar’ın,
İçelim türküsünü bir daha Sierra Maestra’nın.

Willkommen zu Hause, meine Schwester, mein Bruder!
Cennet yapmak için dünyayı, can vermeye değer,
Cehenneme girelim, başaramazsak eğer.
Elinde insanlığı hapisten çıkaran anahtarı Marx’ın,
Hoş geldin Berlin’e kardeş, omuzun omzumda kalsın,
Yumruğumuz yeter, azgın karanlığı devirmeye.

Aapaka svaagat hai ghar, meree bahan, mere bhaee!
Sen bağışladın güzel huyunu ve hoşgörüyü bize,
Hoş geldin Bombay’a, meydan senin, yürü en başta.
Yine sarmış insanlığı karanlık kanlı çakallar,
Vur tekmeyi kıçına, vur vur emperyalist piçine.

Welcome to your home, my sister, my brother!
Gönül köşkümüz senin, ışıklı ellerini ellerimize ver.
Hoş geldin yiğitler sofrasına, çılgınlar ülkesine,
Seninle kurtulur insanlık, seninle yürür büyük millet:
Başı yıldız yıldız servi gibi salınan oğul ile kız,
Gel sen de varlığını Dünya Gençliğine armağan et!

 

* “Evine hoş geldin kız kardeşim, erkek kardeşim,” sözünün, sırasıyla
Rusça, Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Almanca,
Hintçe ve İngilizce söylenişleri.

Yarın İstanbul’daki değerli okurlarımı, TGB’nin düzenlediği Uluslararası Dünya
Anti- Emperyalist Gençlik Buluşması’nın açılışına çağırıyorum.(18 Mart 2018 Pazar,
12:00, Bakırköy, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir