DOĞU TABLETLERİ
Birinci Tablet, Uygarlar
Bastırılınca, Dicle güneşi gibi kıpkızıl açar gonca,
Başkaldırır duvar boyunca gül başlı çocuklar.
Rüzgar aşkla getirir bağ kardeşliğini, ama iki nehrin*
Makas gibi kapandığı yerde, kesilir kara kurdele.
Çünkü uygarlar*** gelecek bugün, uygarlar gelecek,
Uygarlar ulusumuzu adam edecek.
Ey erinçli bahçeler, ufak ufak hurmalıklar denizi.
Nasıl kızarırsa banyodan sonra bebeğin yüzü,
Biz de yıkanıp arındık, amberler süründük,
Son kez seviştikten sonra giyindik kefenlerimizi.
Çünkü uygarlar gelecek bugün, uygarlar gelecek,
Uygarlar bize “insan hakları” getirecek…
Bağ bıçağı bir elimizde, bir elimizde bağdâ.**
Gözlerimiz kara tohumlu sık yapraklı defne çırası.
Çünkü uygarlar gelecek bugün, uygarlar gelecek,
Halkımız uygarlara armağanlar verecek,
Hayat alacak!
* Fırat ve Dicle nehirleri
** Bağdâ: Şiddetli nefret.
***Ünlü Yunan şairi Kavafis’in Barbarları Beklerken’ini anımsayarak.