ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ
Saim Bugay’la Sonsuz Söyleşi
Dedim: Saim Ağabey nereye böyle?
Dedi: Bir yere gittiğim yok, çamur yoğuruyorum.
Dedim: Saim Ağabey, sen, bizi bırakıyorsun.
Dedi: Görmüyor musun Haydar, rüzgar yoğuruyorum.
Dedim: Ağabey, belki de biz seni çok üzdük,
Dedi: Dur şimdi, gürgenleri, meşeleri yoğuruyorum.
Dedim: Ey “gökten gelen gururlu adam!”
Dedi: Boş ver şimdi, yerleri gökleri yoğuruyorum.
Dedi: Boğaziçi ile Bismil’i birlikte yoğuruyorum,
Dedi: Günahla sevabı aynı kapta yoğuruyorum.
Dedim: Saim Ağabey, biz sensiz neyleriz?
Dedi: Konuşturma adamı, can ile cananı yoğuruyorum.
Dedi: Çok işim var, at ile kartalı yoğuruyorum.
Dedim: Ağabey, AKM’deki sergiyi anımsıyor musun?
Dedi: Dur hele. İnsan ile hayvanı yoğuruyorum.
Dedim: Ey! Ağacı nazlatan, tuncu ninnileyen tanrı.
Dedi. Sus! Su ile kızgın ateşi yoğuruyorum.
Dedi: Şimdi, Bengi’m ile Başak’ımı yoğuruyorum,
Dedi: Bebeklerle martıları yoğuruyorum, Haydar.
Dedim: Saim Ağabey, ne demek istedin?
Saim Ağabey dedi ki: Türkümle Kürdümü yoğuruyorum.
Dedim: Ağabey bir daha söyle!
Saim Ağabey dedi ki: Türkiye ile sosyalizmi yoğuruyorum.
* “Beni doğum günümde anın,” diyen,
heykeltıraş ustası Saim Bugay için.