ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ- Ömer’e Annesinin Ağıtı

Şiirler

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ

Ömer’e Annesinin Ağıtı*

O kızıl lekeleri kiraz dalında görmüştüm ilk, ey kızlar.
Ben Faik’i karayemişin altında gördüğümde,
Hashatun anne, pencereden bakıp bakıp gülmüştü.

Eteklerim çiçekli basma, döne döne uçardım çimende,
İki defne dalı, iki üzüm asması birbirimizi sardık,
Kanat açıp kıble yelinde, pervane olan ufak kuş bendim.

Şimdi bana söyleyin, ey akıllı kulları akrabalarımın,
Babam kimdi benim, acep kimdi koç kardeşlerim, söyleyin.
Bana bunu söyleyin, ey İsmailoğulları, önde gidenlerim.

Öğlen güneşi parlarken, nasıl da karardı gök,
Kilidin yayı boşalmış, döner döner de açmaz anahtarım.
Dostum benim kimdi, hasmım kimdi, söyleyin bana.

Söylesin büyük melek, peygamberler, göğün sakinleri,
Söyleyin ey kız bakan analar, ey yiğit anaları.
Beni burada bırakıp gidin siz, bugün Ömer’im gelecek.

Ay dolusunu Ömer’in yüzünde açmış görmüştüm,
Bahtın karasını ipekle örmüştüm, beni bırakıp gidin kızlar,
Ben onu, beşiğinin yastığında görmüştüm, siz gidin.

Taze gülü gazel gördüm bugün, oğlumun gömleği geldi.
Kocamın gömleği geldiğinde, oğlumdan küçüktü…
Söylesin en acı çekeniniz, bir de en küçüğünüz kimse.

Annem kimdi, kızkardeşim kimdi benim, ey Araklı kadınları.
Aşkım yüksekti, o Faik’ti Yeşilce’nin tepelerinden,
Meşelerde, ağulu zifinlere giderdi hep ferikçe ellerim.

Yanık gömlek katlayan ellerim, aklını yitirdi, Aralık’ta,
Söyleyin ey sütanneleri, palazlanan arslanların,
Kanlım kimdi benim, şanlım kimdi, ey Santa erenlerim.

Uçuşurdu sevda ipinde, Ömer’in kurumuş çamaşırları,
Kurumazdı yaz güneşinde kendiliğinden yaşım.
Durup izlerdi ağabeyim Kahraman, Yusuf’un sülbünden,

O da uyur, ağzında yarayla, gürgenlerin altında.
Ama gözüne uyku girmez acının, çatallı şimşir dalıdır,
Döndükçe içe batar, ben kalbimi dala takıp yırtsaymışım.

Ey yurt kuranlar, ordu yürütenlerim, bana söyleyin siz,
Milletim kimdi benim, tüzem kimdi, ey yargıçlarım,
Ömer’i doğurduğum gün, avucuna kan mı bağlasaymışım.

* Ömer Öztürk, amcamın oğlu. 2007 Aralık ayında, Trabzon’un Maraş
Caddesi üstünde, sivil bir emniyetçi tarafından vurularak öldürüldü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir