Vatan Han
(Bir elver, senin eserin olsun!)
Gel ey kardeş elini ver, gün doğsun,
Kulaklarına devrim naraları dolsun,
Gel ey kardeş, bir selam ver şan olsun.
Bir nefes ver, milletime can olsun,
Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!
Yaklaş da kulak ver, duyuyor musun?
Ata sesleri geliyor yüksek duvarlardan,
Uzaktan değil Şefik Hüsnü’nün odasından.
Namık Kemal, Fikret’le sohbete dalmış,
Bir telaş almış uzun koridorları…
Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!
Bak şu odada Servet Cömert oturuyor,
Bitmiyor sohbetleri Soner Polat’la…
Nazım Hikmet, Kuva-i Milliye’yi okuyor.
Kumunda çimentosunda türkü destan,
Köşe taşında Demirtaş var, ulu Otyam var,
Sıvasında harcında Ulusal Aydınlık var.
Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!
Şiir okuyor Ziya Gökalp, Mehmet Akif’e,
Git yanlarına merhaba de gün doğsun,
Eğil de kulak ver büyük salona,
Atların nal seslerini duyuyor musun?
Nice silahşor geçmiş bu kapılardan…
Uğulduyor Ressam Balaban üst katta.
Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!
Toplanmış görüşüyor Doğu’nun bilgeleri.
Kavuklu Şensoy atışıyor Leventle,
Unutmuş saati kapanmış çalışıyor Feyza,
Vatanın bedenleri, Asya’nın erenleri.
Duyuyor musun türkülü kürek seslerini,
Halil Alkan mangasının Mertleridir.
Bir elver kurulsun yiğit yatağı fedai han!
Gökdelenler, plazalar onların olsun.
Burada ocak yanar, baca tüter, aş kaynar,
Irmaklar çağlar, ceylanlar iner dağdan,
Tavanlarda gençliğin yıldızı parlar,
Burada kardeşin kardeşe kanı kaynar…
Bir elver kurulsun yiğit yatağı Vatan Han!