Doğu Tabletleri- Korkut Ata

Şiirler

DOĞU TABLETLERİ

 

Altmış Yedinci Tablet, Korkut Ata

I
Sümer’den kalkan turna, katar önüne anıları, acı tatlı,
Sürer getirir kamu halka bereketi, bilgi lokmasıyla.
Ne ararsan orada ara, yürür söz, yüklenir aşk yükünü,
Ulaşır Korkut Ataya töz, destanla ölüp dirilen atlı.
Açtım gözümü gecede, kutlu ağzını açınca sen, ey ata,
De bana, nedir muradın böyle yanıp tutuşmakla?
Kalbime bakıp söyle, Asya kamusunun kutluk diliyle,
Konuş atam, tarihin otağında topla yine ozanlarını.
Söz indi, buğday göverdi gökte, kara toprak akçalandı,
Köklerimiz uçmaklandı, göklerimiz düşmeklendi.
Yol açtın kanatlı, çıktık yerden arşa kırk demir atlı.
Ayıt bize ata, kamu boylarının ateşli bozkır nefesiyle,
Hükmün kanunu beşikten çıktı, türküyle büyütüldü.
Oğuz’u boy boyladı, soy soyladı, söz söyledi Dedem,
Vurdu yasanın teline, bağladı kötülük yollarını.
Saldı kahramanlarını Boğaç Han, Salur Kazan Oğlu,
Yiğit övüldü, yağı sövüldü, ant içildi kımız ile.
Aldı kutsal kopuzu eline, Korkut Ata bir daha söyledi:
Kılıç şimşeklerinden aşıp yetişen sesimi duyun,
Dinleyin beni aşkla, gönlü gül, aklı çelik yiğitlerim,
İnsan yiyen o boynuzlu canavarın sonu geldi.
Haydi! Derilsin fedai, toplansın erler, karargâh birdir.
Ey aslan yürekli, kaplan pençeli, kurt kuvvetli can oğul,
Dizleri titreyen kanlı zalimi yere çalmanın vaktidir!

II
Dede Korkut, Yunus’un doğduğu Sümer bağında,
Mısır’dan, Babil’den yük yüklenip yankılanan,
Sıra dağlar arasından uçup gelen kartal kanadıyla,
Günün uzuna baktığımda sonsuz aydınlık ozan,
Başlangıcına doğru baktığımda dipsiz söz eri kökü,
Öğüt ver yine bize, yetiş akıl ver eğri gidenimize.
Korkut Ata kopuzu aldı, gönül tellerine vurdu:
Dedi: Milletime tuzaklama, sinsi yanaşma,
Aktan karadan seçil de gel! Yurda pusulanan it.
Efendinin bindiği tankını niçin översin ,
Kara tosbağa kadar gelmez bana, bilmez misin?
Efendinin bombalarıyla niçin böbürlenirsin
Bre kafir, vızıltı kuşu kadar gelmez bana.
Uçak gemilerinle niçin caka satarsın itim Yanki,
Çürük ceviz kabuğu kadar gelmez bana!
Birden Asya yerden kalkıp doğruldu, gök gürledi.
Ozan ata geldi, kopuz çaldı, beyleri, erenleri çağırdı;
Yiğidi yiğitle dağladı, boyu boylara bağladı.

III
Kardeşlerin omuz omuza duruşu alçakları ürküttü.
Hıyanette çalışanları hesap gününün korkusu sardı,
Benizlerini güz yaprağı gibi sararttı, ödleri koptu.
Aynı anının evlatlarını birbirine kırdırdılar!
Türk milleti ayrı yönlere bölündüğü kara günde,
Kardeşin kardeşi ezdiği, casusların gezdiği günde,
Türk gençliğinin birbirine kılındığı kargılı kanlı günde,
Yetişti Dedem, aydınlık kıldı karanlık sözü.
Dağın kara taşı saklanan gerçeği ortaya koydu,
Güneşin oğulları deste deste dikilip meydana geldi,
Bölücünün kanla dönen ihanet çarkı kırıldı.                                                                                                                          Korkut Ata, Dedem Ozan, bilge atası soyların,
Can yanınca, ruh şenlenince, yüz kızarıp ararınca,
Şimdi boyları birleştiriyor Asya çağında.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir