Yedinci Öpüş

KARA ŞARKILAR Yedinci Öpüş VII Altı öpüşte yarattım seni. Başlangıçta karanlık bir gölgeydin, Yalnızca söz vardı ozanın dilinde, Kimseler bilmezdi görmezdi seni. Birinci öpüşte ışığa dönüştün. Ayrıldın karanlığın karnından, Süzüldün dilsiz boşlukta. Işıdı boynun, belin, kalçaların, Kan yürüdü içine, hayat bağışlandı sana. İrkildim birden ikincisinde. Üçüncü öpüşte uyandı memelerin, Karnın, kasıkların ve rahmin.. Üçüncü öpüşte […]

Continue Reading

Şiirle Girerim

KARA ŞARKILAR Şiirle Girerim VI Şiirle girerim gövdene, Yosunlar zambaklar denizine. İki yeşil nar gelir ellerime, Kıpırdayan taflan yapraklar altında. Kızıl bir yıldız olur akarım, Alnının sonsuz aydınlığından. Şiirle girerim gövdene, Batar çıkarım koynunun çalkantısında. Köpükler arasında kıvranır belin, Kendini yitiren o vurgun balık. Yüzümde eser ılık soluğun, Dönerim uzak yeller içinde. İki yeşil erik […]

Continue Reading

Kanımı Vereyim Sana

KARA ŞARKILAR Kanımı Vereyim Sana V Kanımı vereyim sana Yağmurlar, yıldız tufanlarını. Sana gözlerimi vereyim, Nice kanlı günlerin tanığı, saflıkların, Bütün doğumların yansıdığı iki küçük göl. Ellerimi vereyim sana Soğuk tabutların taşıyıcısı, On ayrılık okunu göğsünde saklayan. Deniz kıyısında sararmış mısırlar gibi Sana ellerimi vereyim, sana Kirpiklerimi… Uykularımı al git, düşlerimi, İşine yararsa eğer ve […]

Continue Reading

Uykumun Ortasında

KARA ŞARKILAR Uykumun Ortasında IV Yağız bir atla durdum Kapısının yanında, Kapkara bir yas atıyla. Kapı kuru çamdandı, Yıllardır açılmamış Sevdalığın kapısı. Yarı uykulardaydım, Ateş düşler içinde Aylardır uykusuzdum. Atladım attan yere, Yüklendim kapısına Yüzüm sarı mumdandı. Yedi kere bayıldım, Gece gören olmadı, Ayaküstü can verdim. Önüne yığıldığım, Kapısıydı odamın Kapı kara camdandı. Su içmeye […]

Continue Reading

Bu Sevda Beni

KARA ŞARKILAR Bu Sevda Beni III Alıp giderse yel gözlerini, İki çukur kalır yüzümde Terk edilmiş iki kuyu. Çalıp giderse dalgalar yüreğini, Dolaşırım ölü gibi Sevda evlerinin kapılarında. Yakıp giderse ışık ellerini, Dokunamam ekmeklere, ekinlere, Yağmurlar siler gözyaşlarımı. Kaçırırsa gökyüzü gövdeni, Dolaşırım evreni ruhunla senin, Bulana değin kendi kendimi. Alıp giderse bu sevda beni!   […]

Continue Reading

Rüzgarın Dili

KARA ŞARKILAR Rüzgarın Dili II Dağların içiyim ben Karanlık, derin… Sen zümrüt filizisin Gizlisin göğsümün katmanlarında. Kazarım kendi gövdemi Ulaşmak için sana. Denizlerin dibiyim ben, Kum ve kaya dolu. Sen balık pulusun Uyursun göğsümün sularında. Dalarım kendi gövdeme Ulaşmak için sana. Yağmurlar ülkesiyim ben Uzak ve yüksek, Sen gözyaşı bulutusun Durursun göğsümün kuytularında. Yakarım kendi […]

Continue Reading

Bu Akşam Konuş Onunla

KARA ŞARKILAR Bu Akşam Konuş Onunla I Hiçbir nehir gibi değil, Akrepler dolaşıyor sularımda, suyılanları. – Bu akşam konuş onunla. Yalnızca bir nehirim, Ak köpükler uçuyor omuzlarımda. – Bu akşam konuş onunla. Kara bıçaklar yansıyor sularımda Menekşe tozları, su yıldızları… – Bu akşam… Mercanların dilinden anlamaz o, Karayelin, çürük dalların… Konuşamam; kırık türkülerden anlamaz, Bulutunu […]

Continue Reading

Kesin Sessizlik

KARA ŞARKILAR Kesin Sessizlik Uzunnamlularda hurma çiçekleri, Bana onlardan Söz etmeyin. Kabul etmiyorum bağışlanmayı. Uzaysal gelişme ve lazer mucizesi. Göğün yedi rengi ve doğasal güzellik… Avutamaz beni. İçim daralıyor, Yırtık bir tulum gibi sönüyor çiğerlerim. Kükürt yanıklarıdır soluduğum artık, İstemiyorum harika ilaçlarınızı. Nötron çağı ve nükleer silahlar, Bana onlardan Söz etmeyin. Püskürüyor kan ve nikel […]

Continue Reading

Yol Kapalı

KARA ŞARKILAR Yol Kapalı Kararıyor Doğu gökleri, Baş dönmeleri başlıyor birden, Bir şeyler mırıldanıyorum kendi kendime: Yol kapalı Filistin’e. Nasıl tutkunsam yeşil derelerime, Tutkunum öylesine Şeria Nehrine, Nasıl seviyorsam kardeşlerimi… Göz kamaşmaları sarıyor kenti, Kanlı kusuntular yağıyor üzerime, Bir şeyler mırıldanıyorum kendi kendime: Yol kapalı Filistin’e. Kum yağmuruyla yıkıyorum yüzümü, Düşüyor yollarım her gece Kenan […]

Continue Reading

Osman Kaptan

KARA ŞARKILAR Osman Kaptan Açardı nilüferler avuçlarında, Irmaklar yedi renk akar dururdu. Masallar söylerdi serçeler sana, Dalgalar saçlarını yalar dururdu. Kelebekler uçardı omuzlarında, Yeller ellerini çırpar dururdu. Sargısız yaralarla uyuyan şimdi, Geçti gözlerinden bir kızıl inci. Sonsuz alnından aktı da gitti, İki kan sıçraması ah iki yıldız, Seni ıraklara aldı da gitti!    

Continue Reading