DOĞU TABLETLERİ- Yirmi İkinci Tablet, Bismil

DOĞU TABLETLERİ Yirmi İkinci Tablet, Bismil Değiyor sineme Maho’nun sesi, ay değiyor küpeme. Benim Mahom türkü söylüyor: Sesi küpeme Değip sallandırıyor yüreğimin yıldızını. Yüreğimse körpe. Oy oyy! Hade hadee! O yanım bere, bu yanım gezer Dicle dibinde, Dolan sen de kale bendinde, dolan aslanım. Oğlumuz da karnımın içinde, ha doğdu Ha doğacak. Altımdaki kara çul […]

Continue Reading

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Açık Tanık Konuşuyor

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Açık Tanık Konuşuyor İşte, karşınızdayım, kendi yüzümle, Kendi gözlerimle, kendi özümle. Anlatacağım size, tüzenin sesiyle, Nasıl taşa çalındı namus testisi halkın? “Telfag! Telalad! Tenayıh!” Tanığıyım bu terkibin, bu tertibin, Gafletin, dalaletin ve hıyanetin. Apaçık tanığıyım ben, büyük cinayetin. Kanıtlayacağım size, parmak izleriyle, Nasıl saldırdılar göğün direğine? Kimdi onlar? Düşman buyruğu alanlar: Tepegöz […]

Continue Reading

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ- Herkes İş Başına

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Herkes İş Başına Yere basan ayağa iş yoksa, Kavrayan ele, konuşan dile, Çaresiz babaya, çileli anaya iş yoksa, İş yoksa nişanlıya, yeni evliye, İş yoksa mavi tuluma, beyaz önlüğe, İş düşüyor sıkılan dişe, düşünen başa, Isırılan yumruğa iş düşüyor. İşten atıldıysa Aydın’ın inciri, Tosya’nın pirinci pazardan kovulduysa, Pusuya düşürüldüyse Konya Ovası, Yatağında […]

Continue Reading

Kuddusi Okkır’ın Son Sözleri

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Kuddusi Okkır’ın Son Sözleri Adım Kuddusi. İyi bakın gözlerime, Tanıyabildiniz mi acaba beni? Sanmıyorum can sağken tanıdığınızı, Cesedimi teşhis ediyorsunuzdur, şimdi. Hayat iki çukurun içinden bakar, Bakıyorum gözlerinize, sizin gözlerinizle. Yapışmışım ellerinize, sizin ellerinizle, Bırakmam yakanızı, kıyamete kadar. Attınız beni köpeklerinizin önüne, Bulamazlardı benden semizini. Avlattınız beni hain avcılarınıza, Yaramdaki yıldızı görüyorsunuzdur, […]

Continue Reading

Komutanın Ölümü

  ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Komutanın ölümü Komutan öldü. Tuğrul kuşu gökte öldü. Beşikte bebek irkildi, onu sordu, Yirmi iki asırlık han berkildi, yolu sordu. Bu dert beni yedi, dert milleti yedi… Yetmiş vaşak tam on yedi yıl yürek yedi. Suikast! Ey ulus, suikast! Oğlunun öcünü almayacak mısın? Eğiliyorum önünde yüceliğinin, bilgeliğinin, Hunhardan hesap sormayacak mısın? […]

Continue Reading

Hukuklu İlhan’a Mektup

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Hukuklu İlhan’a Mektup Değerli kardeşim Hukuklu İlhan, Sana bu mektubu yazıyorum Aydınlık’tan. Hatırlayamazsın beni belki, Belki de anımsarsın az buçuk, Hani şu, Keloğlan gibi ağlayıp, Erzurumlu Emrah gibi gülen çocuk.** Çok çalışıp hukuku bitirdin sen, Yüksek görev üstlendin örgütümüz adına, Tanıtıyorsun hukuku, hukuksuzlara. Son sınıftan bıraktım okulu ben, Kendimi şiire verdim, örgütün […]

Continue Reading

Uçkun Geray Türküsü

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Uçkun Geray Türküsü Siz hiç görmediniz mi onu, Yerlerin uçkunu, göklerin gerayı? Siz hiç görmediniz mi onu, Kavganın bıçkını, erdemin dolunayı? Uçkun Geray uçtu gitti. Tanımaz mıydınız onu, Yağmur getiren ulu poyrazı, Toprağın dilini, halkın veren elini? Ceplerinde çam tohumu taşırdı, Uçkun Geray ekti gitti. Biz tanırdık, diyor kiraz kuşları, Kendini yakıp […]

Continue Reading

Türkan Saylan Türküsü

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ- Türkan Saylan Türküsü Acıyla boy ölçüşen papatya, Tamam, dedi. Tamam, Gidiyorum. Müzik başlayabilir. Dedi ki: İşimi bitirdim, Dağdan suyu getirdim, Yıkadım kardelenleri, Gidiyorum. Sorgu başlayabilir. Canavarı gördüm, Gözleri bulanık, kancası sivri, Elli yıldızı elli akrepti, Atlantik’ten gelmiş, Merdivenleri çıkıp Odama girmiş, Uyuyordum. Kitaplarımı, CD’lerimi kemirdi, Kaldırdı yatak örtülerimi, Alıp gitti mektuplarımı, Bir […]

Continue Reading

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ- Kelepçenin Utancı

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Kelepçenin Utancı Ben bir kelepçeyim, Sıradan, sadık bir polis kelepçesi. Utanıyorum kelepçeliğimden, bugün, Katilin, kalpazanın değil, Vurdular beni, yurtseverlerin bileklerine. Kelepçe deyip de geçmeyin, Kelepçenin de bir onuru vardır. Akıllı sayılmam, ama aptal da değilim. Adalet adına işe aldılar, Vurdular beni, adaletin ellerine. Ben bir kelepçeyim. Çok çalışmış, çok görmüşüm. Tiksiniyorum kelepçeliğimden, […]

Continue Reading

Derviş İsa yolu

BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER Derviş İsa yolu Yürür günü, enine boyuna, giden yolu yan gelir, Avlar gizleneni görmenin, menzil dışında, Getirip sunar, bir sepet içinde türlü meyveler gibi, Kendi bir fotoğraf makinesinin içine gizlenir. Candan ileri, ne sunabilir bize, vardı, verdi zaten. Kimdir, gelir göz hanemize, elleri hünerli biri, O ererdi zaten, beyaz çiçekli, güzel kokulu […]

Continue Reading