Düşmanla işbirliği yapanlar

Düşmanla işbirliği yapanlar Onlar namussuzlardır, onlar Namları namsız, usları ussuzlar, Hakları haksız, hukukları hukuksuzlardır. Soyları soysuz, arları arsızlar, Onlar, namussuzlardır. Vesikalı yarim namusludur. Onlar ahlaksızlardır, onlar Mescit oyanlar, mümin soyanlar, Kıbleleri kıblesiz, Kabeleri Kabesizlerdir. Kanunları kanunsuz, yeminleri yeminsizler, Onlar, ahlaksızlardır. Panayır soytarısı ahlaklıdır. Onlar vatansızlardır, onlar İmanları imansız, namazları namazsızlar, Kanları kansız, ödleri ödsüzlerdir. Ataları […]

Continue Reading

Düşman Tarafında Kalan Şairlere Son Çağrı

Düşman Tarafında Kalan Şairlere Son Çağrı Görünür görünmez yüzünüze bağırıyorum: Büyük fırtına kopmak üzere! Yırtmak üzere kızıl ikaz gökyüzünü. Bağırıyorum buradan, son kez: Başlayacak birazdan ağır bombardıman. Çıkın ihanet sahasından dışarı, Çekin ayağınızı düşman tarafından. Biliyorum, dik durmak zordur eğilmişe, Ayağa kalkınca başı döner, Yerçekiminden kurtuldu sanır canını. Rüzgâr uçurur varını, tüy misali, Döner durur […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Vericiler

DOĞU TABLETLERİ Otuz Üçüncü Tablet, Vericiler İşte ellerimiz! Biz ellerimizi veriyoruz. İşte gözlerimiz! Gözlerimizi de veriyoruz. Ayaklarımızın ikisini birden ve tırnaklarımızı da. Sizden çorap istiyoruz, bir çift çorap. İstiyoruz sizden çarık ve kara sahtiyan da. Biz veriyoruz kemiklerimizi, ayan beyan, Süngü istiyoruz sizden, kılınç ve mızrak demiri. İşte kanımız! Biz kanımızı da veriyoruz. Sizden gazyağı, […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Ey Ölü

Doğu Tabletleri Beşinci Tablet, Ey Ölü Neyi bekliyoruz, “gömülmüş” koltuklarımıza? Bir zamanlar yüz binlik ordu da gömülmüştü kuma, Bir de çocuklar, “aklını şaşıran” bombalarla, hey! Bir de sürmeli kızlar, bir de esmer şarkıları kızların. Bir evden iki ölü alan günler ıraktaydı, Dünyanın da kalanı öldürülmüştü kendi koltuğunda. Tanığı olmuştuk hani, kendi çukurlarımızda, Apaçık bir sapıklığın […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Şehit

Doğu Tabletleri Yirmi Birinci Tablet, Şehit (Yiğitler milletlerin rahmetidir.) Yeşil bir yağmurdur, geceleri yağar ekinlere, Sabah güneşi gibi vurur pencerelere, Ona hiç ölü diyebilir miyiz? Kolayca girer evden içeriye, oturur eski yerine: Anne, ben geldim! Anne mutfakta dalmış işine, Oğlunun sevdiği yemekleri yapıyor. Anne, ben geldim! Kalkıp geçiyor bir odadan ötekine. Dağı tırmanıp geçiyor bir […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Tebliğ

DOĞU TABLETLERİ Kırk Birinci Tablet, Tebliğ (Yüce Türk milletinin aklına, vicdanına saygıyla sunulur.) Diyorlar: Biz hür Amerika’nın NATO putuna tapıyoruz, Diyoruz: Sizin o azgın putlarınızı yıkıp devireceğiz. Diyorlar: Bizi var edene duacıyız, yalnız ona el açar yakarırız. Diyoruz: Şeytana kapıldınız, siz ona hizmet ediyorsunuz, Bunun için o antlaşmayı boynunuzda taşıyorsunuz. Diyoruz: Size öğüt verenler hangi […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Nazım

DOĞU TABLETLERİ Seksen Üçüncü Tablet, Nâzım Yunus dedi, bölüştüm görevi ben ateşe atılanla, Dedi, kelam sende dil kardeşim, gönlüm seninledir, İyi dinleyin Türkçenin helâl söz emmiş erenini. Dediler, dök hasretlerini, deryalar taşsın hele bir. Dedim, Nazım usta, su gibi akıyor sözlerin hikmetli. Dedim, senin türkün Kerem Divanınca harlıdır. Nazım dedi: Biliyorsun, kanımdandır alevin mayası: Elbet […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Kurt

DOĞU TABLETLERİ   Otuz Beşinci Tablet, Kurt Bozkırın aklı biz, kalbi biziz! Biz kurduz! İleri atıldık günbatımına dek ve kurduk Roma’yı. Geri çekildik, Çin Seddi’ne kadar, omuzlayıp kırdık kapıyı. Pençelerimizden boynumuza aşar dokuz iklim, Biz biliriz Asya’yı, Ön Asya’yı, dost kimdir ya düşman kim! İnci gibi yağardı kirpiklerimize kar: Biz, hep bizdik. Ama, biz değildik […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri- Kudüs

Doğu Tabletleri Yüz Birinci Tablet, Kudüs (İnsanlığın birlik ve barış çağrısı Kudüs Gününe selam olsun…) Göğünal goncasıkızarınca, yeşeriryerin kelam kapısı, Namıyla yetişir, alınmıştır ibrası,ol İbrahim atadan. Başlar konuşmayaharfler,kelam-ı kadimle yükselir ateşi. Dağ taş bilir kardeş dilini, burçlar da bilir elbette, Ses görünür, heceler surete bürünür gelir, ey beşaret. Kudüs’ün kalbinde titreşir kandil, her düşenşehitle birlik. […]

Continue Reading