Muharrem Koşması

BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER Muharrem Koşması   Çalı dallarına yuva yapan kuş Duyar sızısını telli kavağın Kar yağar kapanır yolları yokuş Dertlenir içinde gül dolu bağın. Bu kadar bol ışık, böyle elim aşk Taştı sonunda can, bu erence meşk İçi yaren dolu bir aydınlık köşk Şavkıyla buluştun sonunda çağın. Uyumaz dert eder kendine dostu Kıratın sırtında […]

Continue Reading

Moy Brad Andrey

BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER Moy brad Andrey!*   Andrey! Geroy Andrey! Beni duy kardeşim, lütfen! Türkçe bakan gözlerinden öpüyorum, Rusça gören Bedenin kardeşim, senin bedenin, gösteriyor kurtuluşu. Ruhlarımız, nasıl da karıştı duru ruhunla senin. Bugün şehitler tepesine gittim, bizim çocuklar orada, Sen de aralarındasın Andrey, seni basıyorlar bağırlarına. Öyle sonsuz bir gökyüzü, ayaklarının altında güneş, Öyle […]

Continue Reading
Deniz

Ağgüllü Gece

ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Ağgüllü gece* İki bin dört yılının mayıs ayında, Yirmi altıyı yediye bağlayan gece. Doğu erenlerin gönül koyunda, Yüreklerin dolup dolup taştığı gece. Aydınlığın yerden yayıldığında, Şuleli dostluğun esenliğince… Hürüz gülü açan küçük masada, İncecik yağmurlu büyülü gece. Kafaların sırra dolandığında, Kafdağı’na gidilip gelinen gece. Aşık Şükrü’nün nazsız sazında, Gizli heceleri sağdığı gece. […]

Continue Reading

Rüzgargülü Sayıklıyor

Rüzgargülü sayıklıyor                Ey Fransa!               Cezayir Soykırımının kanını               Adına bulaştıranları affetme! Farklı bir şey tatmak istemez misiniz, Sahra gecesi sertliğinde? Dolapta koka ilaveli bir şişe daha var, St. German’de NATO ataşesinden hediye, Paris, Robert Lacoste […]

Continue Reading

Menekşenin Çığlığı

Menekşenin Çığlığı Sözüm size Pierre, Hans, Albert, Jack, Artur! Avrupalı kardeşlerim, sesimi duyun. Sartre’ın, Hugo’nun, Brecht’in torunları, siz, Lütfen beni duyun, yıkımı durdurun. Kardeşlerim izin vermeyin, izin vermeyin, asla, Adlarınızı taşıyan canilerin, bir daha İnsanlık soykırımına, sizin andınızla, sizin adınıza. Kardeşlerim, büyük milletlerin oğulları kızları, Aydınlığı yiyen canavarı durdurun, Halkın boğazlanmasına, şehirlerin yakılmasına Gözyummayıngözyummayın, asla, […]

Continue Reading

Mehmetçiğe Mektup

Mehmetçiğe Mektup Canımdan aziz kardeşim Mehmetçik, Sana bu mektubu yazıyorum sizin köyden, Söğütlerin altındaki o küçük çeşmenin başında. Senin sesinle şırıldayıp akıyor olukta su… Konuşuyoruz destanlar içindeki ömrünü: Sen varsın diye kalmıyor insanda ölüm korkusu, Bizler dünkü çocuk, sense en az bin yaşında. Yazıyorum bu mektubu sana, sizin evden, Anam, babam, kardeşim Mehmetçik! Oturmuşuz senin […]

Continue Reading

Mehmetçik Türkü Söylüyor

Mehmetçik türkü söylüyor   Çıkmış yücesine türkü söylüyor, Korkmayın, sakınmayın, verin kendinizi. Kimdir böyle ciğerinden söyleyen? Etek sarı sen etekten sarısan, vay! Işık arkları tarıyor dağın çiçekli yüzünü. Akşam olur karanlığa kalırsan, Asya büyüktür, cömerttir, verir özünü. Mehmetçik türkü söylüyor, Üç kağıtçı müsteşar karışıyor karanlığa: Kimdir böyle imandan türkü yakan? Devrilip gidiyor karanlığa Amerikan yandaşı. […]

Continue Reading

Mazlumların Ömer’i

BOYUN EĞMEYEN ŞİİRLER Mazlumların Ömer’i   (15-16 Temmuz gecesi, bir hilâl uğruna batan bütün güneşler için.)   Söyle Ömer, nasıl kül olur vücut nuru insanın, Vatan toprağıysa hamurunun mayası? Seni dinliyor kızıl tanyeri, ebedi şafak atması, Akdeniz kıyılarından Sarı Irmağa kadar, Benekli kelebek, börtü böcek kendinden geçmiş, Durmuş seni dinliyor can kulağıyla kurt kuş. Asya […]

Continue Reading

Doğu Tabletleri, Maun

DOĞU TABLETLERİ 75. Tablet, Maun Gelin biz, insanlığa ait olanı insana verelim, iş bitsin. Verelim bakalım geriye ne kalacak, ele alalım: Ekmek de emek de cevherdir, bölüştükçe eksilmez, Artar dökülmez, gelin zerreye dek sahibine verelim. Elimizin kazancını ellere dağıtalım, var mısınız? Görelim bakalım geriye ne kalacak, gelin göze alalım. Birisi uzun zamandır konuşuyor, epeyce devir, […]

Continue Reading